6 Aralık 2009 Pazar

Biri DAHA Olabilme İmkanı



Açtım Norah Jones'un sesini,tuttum elimde sımsıcak kahvemi,geçtim pencere önündeki koltuğuma,aldım elime de Nazlı Eray'ın düşsel paketini(Arzu Sapağında İnecek Var,Can Yayınl.)değmeyin keyfime yani.

Pek çok farklı misyonunun dışında kitaplar keyif vericidirler bence.
Dediği gibi Murathan Mungan'ın bazen bize bir başkası olabilme imkanını sundukları için elbette.

“Herkes bir başkası olmak ister aslında, dedi. Bunu sakın unutma! Bu yüzden kimse kendi kalamaz. Bütün romanlar hikayeler piyesler, filmler bunun içindir; insana bir başkası olma imkanı sunmak için.”
Murathan Mungan – Üç Aynalı Kırk Oda Sayfa 148

Herkes her an bir başkası olma eğilimde değildir elbette. Fakat,ara ara buna gidiş gelişler olduğu için kimsenin tam anlamıyla kendisi kalabildiği de söylenemez dolayısıyla. Buna kısmen katılıyorum. Fakat, kendisinin farkında olmadığı için kendisine dönüş yapamayan, kendisini bilmediği için bir başkası da olamayan insanlar olduğunu da düşünüyorum,bazen gözlemliyorum.

Bu yüzden kitapların ancak bir başkası olabilme (yerine koyabilme) isteğine,sezgisine ve yeteneğine sahip kişilerce birer keyif aracına dönüşebildiklerini sanıyorum.
Herkesin bir başkası olabildiğine,empati kurabildiğine inanmadığımdan.(öyle olsaydı daha az boşanma,daha az öfke,daha çok kabullenme vs.olmalıydı)

Bu yüzden herkes kitap okuyabilir fakat herkes o kitap bittikten sonra bir başkası DAHA olamaz...

Bütün DAHA'ları ardı ardına ruhunuza ekliyor olmanızdır keyif verici olan.
Kısa bir anlığına bir başkası olmanız değil, bir başkası DAHA olabilmenizdir kitaplardan sonra önemli olan.

Bu yüzden ben üzülüyorum kitapların çoğu insanca akla gelen ilk tanımının eğitici,öğretici bir araç olmasından. Daha bu konuda toplumca yolun çok başında olunmasından.Okunmamasından,yerine konmamasından..

üzülüyorum; oturup bir arkadaşınla bir romandaki karakteri yad edemiyorsun çünkü karşılıklı.Yad edilmeye edilmeye de ölüyor kişiler birer birer içimizde. DAHAlarımız eksiliyor günden güne.Geriye biz kalıyoruz bir tek bencilliğimizle. Sonra sesimiz yükseliyor bazen karşı tarafa,unutuyoruz çünkü başkalarının da olduğunu yaşamlarımızda.Yerine koyabilmeyi,keyif yapabilmeyi unuttuğumuzdan yada önemsemediğimizden.
Belki biraz da böyle bakılmalı zaman zaman kitaplara.
İkincil derin anlamlarıyla.

*fotoğraf Eylülde gittiğimiz Bozcaada'da dikkatimi çeken kitapçının.Bazenli zaman dilimine denk gelmişiz,:),kapalıydı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder