12 Kasım 2009 Perşembe

26


fotoğraf:metin demiralay

Hani bazen birini çok mutlu etmek için mesela; o gün sabahtan akşama dek onun için çalışmış,vakit harcamış,emek harcamış,çok yorulmuşsundur ya,o da bunu gerçekten anlasın istersin,bilsin,ve yaptığın şeyin önemi daha bir artsın,hatta abartılsın belkide,ister istemez.O günün akşamında yatağa yattığında bacaklarının yorgunluktan zonklamasını,belinin ağrımasını,bir saniyesi bile çok önemli olan hayatının 1 gününü ıvır zıvır işlerle tüketmiş olma duygusunu anlasın.
Ettiği teşekkür yalnızca ağzından değil,gözlerinden,gözlerinden sonra bedeninden de dökülsün.Bu üçlü bir çünkü.
Yani sahiden dökülsün;ki senin de içini iyi bir iş yaptım duygusu kaplasın.
İyi ki yaptım,değdi hepsine diyesin.Sende mutlu olasın.O mutlu..sen mutlu..
Ama bazen sahici gelmeyebiliyor mutlu edilmek istenen insanın minneti.
Belki o an ki yorgunluğundan,yoğunluğundan,beklemediğinden yada beklediğinden dolayı,senin için takdire şayan olması gereken bir meseleyi,normal karşılayabiliyor.
Evet,teşekkür ediyor.Ama işte o zaman tam olarak samimi gelmeyebiliyor.
Ve içinde birşeyler kırılabiliyor.Kopabiliyor.
Ne yapması lazım dı amudamı kalkmalıydı?
Bilmem,ama demekki o yaptıklarını yapmamalıydı. Şimdi kırgın hissettiğime göre içimde.
Halbuki amaç,karşı tarafı mutlu etmekti.İstenilen sonuç buydu.Ve elde edildi,görünürde.
Fakat,ne ilginçtir ki egodan mıdır nedir aynı zamanda bende mutlu edilmek istiyordum demekki.
Mutlu ettiğime inandırılarak mutlu olmak istiyordum belki de.
Baksana şu işe...böyle düşününce.
Suçladığım yine kendim oluyor.


Oruç aruoba'nın de ki işte sinden bir bölüm geldi aklıma;

''Yaşamda sık sık istemediğin durumlarda
kalacaksın-ama,geriye dönüp böyle durumlara
giriş nednlerini düşündüğünde,göreceksin ki,
o durumlara girmen,her seferinde
senin bir duruma girmek istemenden kaynaklanmış-
yaşamının durumlar zincirini izlediğinde,
bulacağın,hep,kendin olacak.

Yaşamında,hep,kendini,girmek istemediğin
durumlara sokmak isteyeceksin-ve,
sokacaksın...''


Ve bir de şunu ekleyeyim Aruoba'dan,

(hani bazen bu akşamki gibi olduğunda,bazen se çok sevdiğim bir şiiri birine okumak istediğimde ve o dinlemediğinde,yada anlamadığında,veya çok beğendiğim bir resme bir başkasının da öyle beğenerek bakmasını beklediğimde,birisine kucağımdaki kediyi sevmesi için ona vermeye çalıştığımda ve o onu istemediğinde,....vb.şeylerde...bunlar için de yazılmış bir yazıdır bu bence,yalnızca sözlü iletişimi kapsamaz )

''Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar,
bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak:uzaklardan gelip
geçerken kısacık bir süre yapraklarında yankılanacaklar
-o kadar...
Orman,bütün sessizliğiyle,yine yalnız,duracak orada.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder