27 Nisan 2010 Salı

Mutluluk Üzerine

Eskiden hep aptalların daha mutlu olduklarını düşünürdüm.
Kendi hayatları tam istedikleri gibi ise bile pek hakları yoktu bence mutluluğu böyle hissetmeye.
Afrika'da yada dünyanın başka bir yerinde insanlar açlıktan ölüyorken onlar sofraya oturup nasıl tıka basa yemek yiyebiliyorlardı.Neden fazlasını yiyorlardı.
Doymuş gibi olunca kalkmak gerekmezmiydi sofradan peygamberimiz gibi.
Sokaktaki dilencilerin önünden geçerken bir insanlık utancı duymuyorlarmıydı içten içe?Yüzlerine bakabiliyorlarmıydı dilenenlerin?
Savaşlar varken,savaşlar uzağımızda bile olsalar tv deki savaş görüntülerine bakabiliyorlarmıydı?Normal karşılayabiliyorlarmıydı?
Birşeyler yapmak gerekmezmiydi.Yada bu durumlara şahit olmaktan utanmak.
Sokalardaki tinerci çocuklar,dolup taşan esirgeme kurumları,trafik kazaları,gasplar,hırsızlıklar,insanların hayvanlara ve insanların insanlara yaptıkları eziyetler..daha niceleri.Rahatsız etmezmiydi vicdanlarını,dürtmezmiydi akıllarını.Nasıl mutlu olurlardı hiç suçluluk duymadan.
Kemalettin Tuğçu'yu çok mu okumuştum acaba çocukken? yada hep siyahı gören bir hüzünle mi doğmuştum ? Herkes siyahı görüyor fakat çok azı mı önemsiyordu bunu?
Çocuk aklımla sofradan tam doymadan kalkarak bir açın hakkını kurtardığımı sanmam içimi rahatlatıyordu fakat bunun aslında pek de bir işe yaramadığını biliyor ve bunun için üzülüyordum. Sonraları büyüyünce Mehmet Eroğlu'nun Kusma Kulübü'nü okuyunca bir çantaya verilebilecek bilmem kaç lira ile aç çocuklara bilmem ne kadar paket süt alınabileceğini hesaplayan karakterlerden sonra ben bir ara konuya duyduğum hassaslıkla hesapla iyice kafayı bozdum.
Geçenlerde Susan Miller'ın kitabında oğlak burçlarının toplumsal meselelere duyarlı olduklarını ve topluma birşeyler kazandırmazlarsa kendilerini değersiz hissedeceklerini okuyunca bende o an jeton düştü.Bunca yıl bu içerlemelerim normalmiş anladım.Bu aralar sıkça kendi kendime ve etrafıma söylediğim 'benim kime ne faydam var bu dünyada' düşüncesinin kaynağını buldum.
Şimdi mutlu olmak konusuna gelince; dünyanın kötü kaderi de var iyi kaderi de.Her ikisi de insanı etkiler.Sonunda kimse tek bir yüzünde daimi kalıcı olmaz.
Eskiden hep aptalların daha mutlu olduklarını düşünürdüm.
Fakat,bugün bir arkadaşım
-'Ancak,akıllılar mutlu olmayı becerir'' dedi..
Sanıyorum derin mutsuzluğundan sonra idi..

2 yorum:

  1. Sevgili Nolya, bloğuma hoş geldiniz sayenizde bloğumda bir çicek daha açtı. Güzellikleri paylaşmada buluşmak üzere sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  2. :)teşekkürler,sizde hoşgeldiniz..

    YanıtlaSil